Hepimizin küçüklüğünde az çok yer etmiş, mavi “SEGA” yazısını gördüğümüzde aklımızda canlanmış, küçük, şirin, mavi hızlı bir kirpi var. Onun ismi Sonic!
Normalde bundan 8 ay önce vizyonlarda yer alacaktı ama ilk fragmanda karşılaştığımız o korkunç şeyden sonra bizden biraz daha süre istedi yapımcılar. Sonunda da live action olarak hayal ettiğimiz Sonic karşımıza çıkmıştı. Cuma günü sinemalarda yer alacak Kirpi Sonic filmini biz sizin için önden izledik ve değerlendirdik.
Nasıldı?
Film baştan aşağı çok çılgın ve eğlenceliydi diyebilirim. Aksiyonu bol ve şans verilmeyi kesinlikle hak ediyor. Sonic seslendirmesini yapan Ben Schwartz çok keyifli hale getirmiş bu işi ve hiç sırıtmıyor diyebilirim.
İlk fragmandaki o korkunç halinden çok daha şirin ve komik gözüken Sonic bir sinir bunalımı sonucunda aşırı hız kullanıyor ve kasabaki bütün elektrik gidiyor. Bunun sonucunda teknolojiyle kafayı bozmuş kötü adamımız Dr. Robotnik yani Jim Carrey Sonic’in peşine düşüyor. Kasaba şerifi Tom ve Sonic’in yollarının kesişmesiyle kovalamaca başlıyor.
Popüler kültüre fazlasıyla gönderme vardı ve çok komik göndermeler bunlar. Film sonunda 2 adet after credit sahnesi var ve meraklıları için beklemeye değer düzeyde ikisi de.
Nasıl Çekilmişti?
Şaşılası derecede aksiyon sahneleri ve cgi çok iyiydi. Film başından sonuna kadar tempolu ve filmdeki hızı da izlerken hissediyorsunuz. Sonic şu ana kadar izlediğimiz Flash’lardan çok daha hızlı. Hızının limitlerinin farkında ve filmin sonlarına doğru da frene asla basmıyor diyebilirim.
Dr. Robotnik’in ekipmanları da inandırıcıydı. Sonic’le başa çıkabilen araçlar üretmek zor ama kendisinin asla bitmek bilmeyen bir robot ordusu var diyebilirim. Sürekli peşinde Sonic’in ve geri kalmamaya çalışıyor.
Senaryo ve Oyunculuk
Senaryo biraz tembel ve öylesine yazılmış diyebilirim. Her şey bir anda oluyor ve neden oluyor anlayamıyoruz. Sonradan da anlatılmıyor bu.
Bazı oyuncuların rolleri bir anda bitiyor ve filmde bir daha göremiyoruz. Kötü adamımızın bir motivasyonu yok, ne kadar iyi oynamışsa da Jim Carrey bu rolü adam aracından iner inmez kötülük yapmaya başlıyor. Bu da pek mantıklı değil. Kötü adam motivasyonu kahraman odaklı filmlerde her zaman önemlidir.
Jim Carrey demişken ondan devam edelim. Her zamanki gibi rol komedi olunca yine ustalığını konuşturmuş kendisi. Her sahnesi çok eğlenceliydi. Belki Sonic’in yoldaşı Tom’u canlandıran James Marsden biraz onunla boy ölçüşmeye çalışmış ama becerilmiş mi bu da bir soru işareti. Diğer yardımcı oyuncular da yazıldığı kadarıyla komikti ve sırıtan yoktu bana göre.
