2018’de yayınlanan “Elseworlds” crossover bölümlerinden beri hepimizin beklediği büyük bir etkinlik duyuruldu: “Crisis on Infinite Earths” yani Sonsuz Dünyalarda Kriz. Uyarısı bile yapılmıştı:
“Dünyalar yaşayacak, dünyalar ölecek, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…”
İşlerin ne kadar ciddi olduğunu anlamamız için Arrow’un final sezonu, Monitör adlı kozmik varlığın önderliğinde bizi krize hazırlıyordu. Oliver krizde öleceğini öğrenmişti ondan ve tek tek onun istediklerini yapıyordu. Flash da ise Barry Allen ilk sezondan beri böyle büyük çaplı bir krizde kaybolacağına inandığı için ekibini yokluğuna alıştırmaya başlamıştı bile. Sonunda beklenen o kara gün geldi ve kaçınılmaz kriz başladı.
Spoiler var! Kriz başladı, toplanın
Kriz bütün dünyalar için bir tehdit oluşturuyordu ve şimdiden pek çok dünyayı var oluştan silmişti bile. Oliver Dünya 2’nin yok oluşuna bizzat şahit olmuştu ve pek çok dünya daha var oluştan silinecekti. Krizin ne kadar ciddi bir tehlike olduğunun farkındaydı Oliver. Kaderinde krizde ölmek vardı çünkü.
Krizin Supergirl bölümünde bazı konuk yıldızlar karşıladı bizi. 1989 yılınd Tim Burton’ın çektiği Batman filminde izlediğimiz Alexander Knox’un bulunduğu Dünya 89, Titans’ı izlediğimiz Dünya 9, ortak bölümlerden tanıdığımız The Ray’in yaşadığı Dünya X ve 1966 Batman serisinden tanınan Dick Grayson’un bulunduğu Dünya 66 kriz sırasında var oluştan silindi. İlk dakikalardan bu kadar cameo görmemiz sonrası için bizi oldukça heyecanlandırmaya yetmişti.
Supergirl Dünya 38’deydi ve kriz oraya varmadan hemen önce Superman ve Lois’in de içinde bulunduğu Argo City’i vurdu. Kara’nın hiçbir şey yapamaması, o çaresizliği ve sadece “gittiler” diyebilmesi bize durumun ciddiyetini anlatmaya yetiyordu.
Bu sırada Harbinger kriz için ekibi toplamaya başlamıştı. Anti madde ilk olarak Dünya 38’i vuracağı için mücadele oradan başlayacaktı. Oliver, Mia, Barry, Kate, Sara ve Ray’i Dünya 38’e getirdi Harbinger. Superman ve Lois’i de son anda kurtarmayı başarmıştı. Planlar yapıldı ve ilk savaş için yola çıktı kahramanlar. Gölge şeytanlara karşı verilen savaşta Dünya 38’in yarısı Dünya 1’e taşındı. Verilen ilk kayıp Oliver Queen oldu. Canını ortaya koyduğu çabası sayesinde 1 milyar insan daha kurtulmuştu ama Dünya 38’in yok olması önlenemedi. Oliver’a veda edildi.Paragonlar!
Oliver’ın yası sürerken, Dünya 1’e gelen ekip yeni bir Dalgasürücü’nün içinde toplandı ve Monitör onlara 7 Paragon’dan bahsetti. Anti-Monitör’ün yenilmesinde hayati öneme sahip 7 kişi olacaktı. Kara Umut Paragonuydu Sara ise Kader Paragonu. Monitör diğer Paragonların bulunmasını istedi ve ekibe Lex Luthor’u da dahil etti. Lex kendinden beklenileni yaptı ve kader kitabını çalarak çoklu evrendeki Superman’leri öldürmeye başladı.
Kara ve Kate Dünya 99’da Cesaret Paragonu olduğunu öğrendikleri Bruce Wayne’i ziyaret ettiler ve onu da efsane ses “Kevin Conroy” canlandırıyordu. Bruce Wayne beklediğimiz gibi biri çıkmadı ve Kate onu öldürmek zorunda kaldı. Cesaret Paragonu kendisiydi.
Clark,Lois ve Iris da Doğruluk Paragonu olan ikinci bir Superman’i arıyorlardı. Lex Superman’leri tek tek avladığı için acele etmeleri gerekiyordu. Smallville’den izlediğimiz Clark ve Lois’i gördük bu arayış sırasında ama Smallville Clark güçlerinden vazgeçmişti. Dünya 89’a geldiğimizde ise aradığımız Superman’i bulduk. Lex Luthor’un da dahil olmasıyla uzun zamandır beklediğimiz Superman vs. Superman izledik sonunda. Doğruluk Paragonu kendisine geldi ve ekibe katıldı. Bu Clark Kent, Ray Palmer’ın görsel ikiziydi…
Mia, Barry, Sara ve Constantine, Lazarus Çukurunu kullanarak Oliver’ı geri getirdiler ama Oliver’ın ruhu kayıptı. Bu sırada Jonah Hex ile karşılaştılar ve Sara ona o meşhur yara izini hediye etti. Harbinger ise Anti-Monitör’ün kontrolü altına girdi. Düşmanımızı ilk kez görmüş olduk…
İlk bölümdeki aksiyondan ve dramatik bir vedadan sonra daha temposu düşük ve zayıf bir ortak bölüm izledik. Ama bu fırtına öncesi sessizliğin habercisiydi.
Lucifer mı? Yok artık!
Flash dizisiyle devam eden kriz başlangıçta bize Birds of Prey’den Huntress’ı sundu ve güzel bir cameo daha izledik. Kriz dünyaları yok etmeye devam ediyordu ve sadece Dünya 1 kalmıştı varlığını sürdüren.
Kalan 3 Paragon da tespit edildi. Barry Sevgi Paragonu, John J’onzz Onur Paragonu, Dr. Ryan Choi ise İnsanlık Paragonuydu. Onu bulmak için de Iris, Ralph ve Ray yola çıktılar.
Bu sırada Barry, Cisco ve Caitlin anti maddenin kaynağını yok etmek için çalışıyorlardı ve Anti Monitörün serbest kaldığı yere kadar gittiler. Pariah da onların peşindeydi. Trajediye şahit olmak onun cezasıydı. Hız topuna hapsolmuş Dünya 90’ın Flash’ı anti maddenin kaynağını sağlıyordu koşmasıyla. Barry onu oradan kurtardıktan sonra kaybolması gerektiği anın geldiğine karar verdi. Dünya 90 Flash’ı ona izin vermedi ve Barry yerine kendisini feda etti. Black Lightning de bu sahnelerde ekibe katıldı ve anti maddeyi yok etmelerine yardım etti.
Constantine, Diggle ve Mia’yı da yanına alarak Oliver’ın ruhunu kurtarmak için eski bir dosttan yardım istedi. Bu dost Dünya 666’dan Lucifer Morningstar’dı. Maze’in Constantine’e bir borcu vardı ve Lucifer bu borç karşılığında onlara yardım etmeyi kabul etti. Bu yardım onları Oliver’ın ruhunun bulunduğu Lian Yu’ya götürdü ama Oliver geri dönmedi. Jim Corrigan yani Spectre onun kaderinin evreni kurtarmak olduğunu söyledi ve biz Oliver’ın Spectre olacağının ilk sinyallerini burada anlamış olduk.
Paragonlar gemide toplandığı sırada Anti-Monitör’ün kontrolünde olan Harbinger ortaya çıktı ve Monitörün gücünü kendine çekti. Anti maddeyi tekrar çalışır hale getirdi ve Dünya 1 yok oldu. Pariah, 7 Paragon’u Ufuk Noktasına gönderdi ve onlara Anti-Monitör’ün ulaşmasını engelledi. Zamanın ve mekanın olmadığı bir yerdi burası. Lex Luthor’un Kader Kitabına müdahalesi ile de Doğruluk Paragonu olan Superman öldü ve Lex onun yerine geçti. Çoklu evren yok olmuştu ve sadece 7 kişi Anti-Monitör evreniyle karşı karşıyaydı…
Bu bölümde Lucifer’ın görünmesi büyük bir sürpriz oldu. Oliver’ın geri dönememesi ve çoklu evrenin de yok olmasıyla tek umudumuz kalan 7 Paragon olmuştu. Onlara daha sonra katılacak olan biri vardı: Spectre…
Yeni evrenin başlangıcı ve Oliver Queen’in vedası
Monitör’ün geçmişini öğrendiğimiz bu bölümde, Spectre formundaki Oliver Queen ve 7 Paragon, Anti-Monitör’e karşı destansı bir savaş vereceklerdi…
Monitör zamanın başladığı yere bir geçit açmaya çalışırken, anti madde evrenine açılan bir geçit açmıştı. Bütün bu olanlar, Anti Monitörün doğuşu, çoklu evrenin yok oluşu onun yüzündendi.
Spectre, Ufuk Noktasında çaresiz ve ne yapacaklarını bilmeyen Paragonların karşısına çıktı ve onlara ne yapılması gerektiklerini anlattı. Barry’nin potansiyelini arttırarak Speedforce’u kullanmasını istedi. Bu sayede Paragonlar geçmiş anılara yolculuk etti ve karakterlerimizi tek tek ziyaret ettik.
Bu sahneleri izlerken belki de krizin en büyük sürprizine şahit olduk. Ezra Miller Flash’ını, Arrowverse Flash’ıyla karşı karşıya izledik. Büyük bir olaydı bu gerçekten çünkü daha önce, dizi ve film evrenleri DC çerçevesinde hiç birleşmemişti. Böyle bir şeye rakip firmalar bile cesaret edememişti.İki Flash’ın karşılıklı sahnesi oldukça güzeldi.
7 Paragon Zamanın Başlangıcında gölge şeytanlarla savaşırken, Spectre Queen vs. Anti-Monitör mücadelesi göz doldurdu. Artık klasikleşmiş bir Oliver Queen sözünü bu kez Anti-Monitöre karşı duyduk: ‘’You have failed this universe!’’ Çok etkileyici bir sahneydi gerçekten. Oliver macerasının başında şehrini kurtardı, sonra dünyasını kurtardı. Yolun sonuna geldiğinde ise tüm çoklu evreni kurtardı. Gerçek bir kahraman olan Oliver Queen’in sonu yeni bir evrenin başlangıcı olacaktı…
Earth Prime mı? O da ne?
Oliver’ın vedasından sonra kahramanlarımızı tek bir dünya çatısı altında izliyorduk. Oliver kendini yeni bir dünya için feda etmişti ve bu yeni dünyada pek çok şey farklıydı. Lex Luthor örnek bir iş adamıydı ve Nobel ödülü alıyordu. Diggle’ın Flashpoint’ten önce kucağına aldığı kızı Sara, Flashpoint sonrası JJ’e dönüşmüştü. Spectre Oliver’ın tasarladığı bu dünyada hem Sara hem JJ vardı. Clark ve Lois’in bir değil iki oğulları vardı. Mick Rory ünlü bir yazar olmuştu.
Kahramanlarımızın işi ise henüz bitmemişti. Marslı John zihin gücünü kullanarak herkese olanları hatırlattı. Yalnızca Paragonlar hatırlıyordu olanları çünkü. Anti-Monitör ordusuyla tekrar ortaya çıktığında herkesin katıldığı bir final savaşı yapıldı. Sara’nın Anti-Monitör’e karşı çıkmasıyla hep bir ağızdan şu sözü duyduk: “Oliver için!”
Mücadele sonrasında kullanılan bomba sayesinde Anti-Monitör sonsuza kadar küçüldüğü bir evrene gönderildi. Amerika Başkanı Oliver Queen’in öldüğünü ilan etti ve tüm ülke adına teşekkür etti ona.
Bölüm sonunda Oliver bize çoklu evreni anlattı bu kez Monitör yerine ve Dünya 2’den Stargirl’ü, Dünya 12’den Green Lantern’ları, diğer dünyalardan Titans’ı, Doom Patrol’u hatta Swamp Things’i bile gördük. Earth Prime adındaki ana dünyada yaşamlarını hep beraber sürdüren kahramanlarımızı da görmemizle son buldu anlatım.
Kahramanlarımız Oliver’a veda ettiler tek tek ve saygıyla izlediler küllerinin yandığını. Barry kendi evrenlerinin “Justice League” fikrini açıkladı onlara ve bir masaya oturdular.Herkesin sembolünün birer sandalyede olduğu masanın en başında Green Arrow sembolü vardı. O her zaman lider olarak anılacaktı. Oliver Queen’e her şeyini borçlu olan Arrowverse, böylece ona çok yakışan bir veda etmiş oldu.
Kriz bölümleri biraz tutuk başlasa da gösterdiği konuklarla ve ucu açık bırakılan hikayelerle Part 3’ten sonrasının çok daha iyi olacağının sinyallerini vermişti zaten. Oliver Queen’in tüm çoklu evreni kurtarması ve Anti-Monitör’ü mağlup etmesi ona duyulan saygının göstergesiydi ve Kahramanlar Çağı’nı başlatan bu adama da böyle bir veda yakışırdı. ABD başkanı ona teşekkür ederken işin içine biraz da milliyetçilik kattı ama alışığız böyle büyük para harcanan işlerden sonra bunlara.
Earth Prime adındaki yeni dünyada kahramanlarımızı izleyeceğiz artık ve krizden önce, krizden sonra lafını da sık sık duyacağız onlardan. Evreni etkileyen çok değişiklik oldu kesinlikle. Oliver’ın en yakın dostu ve ona en çok güvenen kişi olan Barry Allen da bu kahramanlara liderlik edecek ve onlar gelecek krizlere karşı her zaman hazırlıklı olacaklar…
Crisis on Infinite Earths bölümlerine olan puanım: 9/10
Enes Subaşı